Biyoloji Canlılar Alemi

Prokaryot hücre yapısına sahip bakterinin sitoplâzmalarında DNA, RNA, ribozom, yağ tanecikleri, glikojen, protein ve %90 oranında su bulunur.

Bakteriler hücre zarlarının üzerinde yapısı peptidoglikandan oluşan bir hücre duvarı bulundurur. Bazı bakteriler polisakkaritten oluşmuş koruyucu bir kapsüle sahiptir. Kapsül hastalık yapan bakterilerde daha çok görünür bazı bakterilerde buluna kamçılar aktif hareketi sağlar. Bakterilerin yüzeylere ve birbirine tutulmasını sağlayan kısa uzantılara pilus denir. Piluslar DNA aktarımlarında da görev alır.

Oksijenli solunum yapan bakterilerde solunum enzimleri, hücre zarının katlanmasıyla oluşan mezozomda ve sitoplâzmada bulunur.

Bazı bakterilerin halkasal DNA’ları dışında plazmit denilen kendine eşleyebilen halkasal DNA parçacıkları bulunur. Plazmitler bakterinin bazı özellikleri ile ilgili genetik bilginin bir bakteriden diğerine taşınmasında etkilidir.

 

Bazı bakteriler uygun olmayan çevre şartlarından korunmak için endospor oluşturabilir. Endosporlar uygun olmayan çevre şartlarına dayanıklı yapılardır.

Bakteriler DNA sının eşlenmesinin ardından ikiye bölünerek çoğalırlar. Kalıtsal çeşitlilik görülmez. Bakteriler uygun şartlarda 20-25 dakikada bir bölünür.

1. Şekillerine Göre Bakteriler

Yuvarlak Bakteriler: Küre şekilli bakterilerdir. Tek veya koloni halinde yaşarlar.

Çubuk Bakteriler (Bacillus): Eni boyundan daha uzundur. Düz ya da hafif bükülmüş olabilir. Uzun iplik şeklinde olanları da vardır.

Virgül Bakteriler (Vibrio): Virgül gibi kıvrımlılardır

Spiral Bakteriler (Spirilium): Çok kıvrımlı olup burgumsu bakterilerdir.

2. Gram Boyanma Özelliğine Göre Bakteriler

Gram (+) Bakteriler: Hücre duvarında fazla miktarda peptidoglikan bulunur. Bu bakteriler, boyamada kullanılan mor renkli boyayı içeri alır ve mor boyanır.

Gram (-) Bakteriler: Hücre duvarında ince peptidoglikan tabaka ve üstünde lipit tabakası buluna bakterilerdir. Mor renkli boya uygulandıktan sonra alkolle muamele edildiklerinde boyayı dışarı bırakır, ikinci damlatılan pembe renkli boyayla boyanır ve pembe renk alır.

3. Oksijen İhtiyaçlarına Göre Bakteriler

Zorunlu Aerobik Bakteriler: Yalnız oksijenli ortamda yaşar.

Zorunlu Anaerobik Bakteriler: Yalnız oksijensiz ortamda yaşar

Geçici Anaerobik Bakteriler: Normalde oksijenli ortamda yaşar, oksijenli olmayan ortamda da yaşayabilir.

Geçici Aerobik Bakteriler: Normalde oksijensiz ortamda yaşar, oksijenli ortamda da yaşayabilir.

4. Beslenme Şekillerine Göre Bakteriler

Beslenme şekillerine göre ototrof ve heterotrof olarak ikiye ayrılır.

A. Ototrof Bakteriler: İnorganik maddelerden organik besin üretebilen bakterilerdir. Besin üretimi sırasında kullandıkları enerji kaynağına göre ikiye ayrılır.

Fotoototrof (fotosentetik) Bakteriler: Sitoplâzmalarında klorofil pigmenti bulundurur. Enerji kaynağı olarak güneş enerjisini kullanır. Fotosentez sırasında CO2 ve H2O bazıları H2O yerine H2S (hidrojen sülfür)kullanır. Siyanobakteriler, mor bakteriler bu gruptadır.

Kemoototrof (kemosentetik) Bakteriler: Besin sentezinde enerji kaynağı olarak kimyasal enerjiyi kullanır. Bu amaçla H2S,NH3,FE2+ gibi iyonlardan oksitleme ile enerji elde eder. Nitrit, nitrat, demir bakterileri, baklagil köklerinde yaşayan rizobiumlar kemoototrof bakterilere örnektir.

B. Heterotrof Bakteriler: İhtiyaç duydukları besin maddelerini sentezlemeyip hazır olarak dışarıdan alan bakterilerdir.

Parazit Bakteriler: Sindirim enzimleri bulunmadığından ihtiyaçları olan besinleri birlikte yaşadıkları canlılardan sağlar. Hastalık yapanlara patojen bakteri denir.

Saprofit Bakteriler: Hücre dışına salgıladıkları enzimlerle bitki ve hayvan ölülerini ve atıklarındaki organik maddeleri daha küçük maddelere ayrıştırır. Doğadaki madde döngüsünde görev alır.

B. Arkeler (Archaea)

Arkeler hücresel metabolik, filogenetik özellikleri ile gen yapılarına bakılarak bakterilerden ayrılmıştır. Arkeler çok farklı ekstrem şartlarda yaşayabilir.

Metanojenik Arkeler (metanojenler): Bataklıklarda, çiftlik gübrelerinde, pis sularda, çöplerde ve otçul hayvanlarının sindirim sistemlerinde bol miktarda bulunur. Oksijensiz solunum yapar. Metan gazı oluşturarak enerji elde eder.

Aşırı Tuzcullar (halofiller): Tuz gölü ve Kızıl Deniz gibi tuzlu yerlerde yaşarlar.

Aşırı Termofiller: Sıcak ortamlarda (65-85C) yaşar. Bazı türleri 105C ve daha yüksek sıcaklıklarda gelişebilirler.

Soğuk Seven (pisikrofilik arke): %80′ninden fazlası 5C’nin altındaki ortamlarda yaşar.

Arkelerin aşırı asit veya aşırı baz ortamlarında da yaşayan türleri vardır.

Arkelerin gram boyamaları, şekilleri, solunum beslenmeleri bakterilere benzer.

Arkeler birçok sanayi dalında ve biyoteknolojik çalışmalarda yoğun olarak kullanılmaktadır.

C. Protista

Ökaryot hücre yapısına sahip, genellikle tek hücreli olan mikroskobik canlılardır. Serbest ya da parazit yaşar. Altı grupta incelenir.

1. Kamçılılar

Hareket organeli olarak bir ya da birkaç kamçı bulundurur. İkiye bölünerek çoğalırlar.

Euglena kloroplast taşır. Besinlerin bir kısmını kendi sentezlerken, bir kısmını da dışarıdan hazır alır.

Trypanosoma omurgalı hayvan kanında parazit yaşar. Uyku hastalığına neden olur.

2. Kök Ayaklılar

Beslenme ve hareketlerini yalancı ayaklarıyla sağlayan bir hücreli canlılardır. Tatlı sularda yaşar. İkiye bölünerek çoğalır.

İnsanın ince bağırsağında amipli dizanteriye neden olan türleri parazit yaşar ve tehlikelidir.

3. Sporlular

Hareket organeli yoktur. Besin kofulu ve kontraktil koful bulunmaz. Besinlerini difüzyonla ortamdan alır. Eşeysiz üremeyi eşeyli üremenin takip ettiği özel bir üreme şekline sahiptir. Hayvanların sıtma hastalığına neden olan Plasmodium malaria bu gruptadır.

4. Silliler (Kirpikliler)

Çoğu tatlı suda, bir kısmı da denizlerde yaşar. Ağız ve anal açıklığına sahiptir. Siller hareket ve beslenmeye yarar. İki çekirdek bulunur. Büyük çekirdek hücrenin metabolik olaylarını ve eşeysiz üremeyi, küçük çekirdek ise eşeyli üremeyi kontrol eder.

Tatlı sularda yaşayan silliler, kontraktil kofulları aracılığıyla hücre içine giren fazla suyu dışarı atar.

5. Algler:

Ökaryot canlılardan olan algler bazıları tek hücreli bazıları çok hücrelidir. Çok hücreli alglerde doku farklılaştırması olmadığından gerçek kök, gövde, yaprak gibi organları gelişmemiştir. Algler klorofil bulundurduklarından fotosentez yapabilir. Yeryüzünde üretilen besin ve oksijenin büyük çoğunluğu alglerce sağlanır. Çoğu tatlı suda ve denizde yaşar. Eşeyli ve eşeysiz ürer.

Taşıdıkları pigmente göre yeşil algler, kahverengi algler, altın sarısı ve kırmızı algler olarak gruplandırılır.

Biyolojik ve ekonomik önemi olan organizmalardır.

6. Cıvık Mantarlar:

Serbest yaşayan, amip gibi hareket eden, hücre duvarı olmayan ökaryot organizmalardır. Nemli ve organik maddelerce zengin ortamlarda yaşarlar. Ayrıştırıcı organizmalar olduklarından madde döngüsünde görev alır. Eşeyli ve eşeysiz ürer.

Ç. Mantarlar

Genellikle çok hücreli, klorofil içermeyen canlılardır. Hücre duvarları vardır. Sporla çoğalır, genellikle eşeysiz ve eşeyli üremenin birbirini takip ettiği bir üreme şekli gösterir. Heterotrof beslenir.

Yapılarında hif denilen ince ipliklerin birleşmesiyle miseller oluşur. Mantar miseller aracılığıyla ortama tutunur.

Mantarların bazı türleri ölü bitki, hayvan kalıntılarının çürüyerek toprağa karışmasında rol oynar. Madde döngüsünde görev alır.

Mantarlar üreme çeşitlerine ve yapılarına göre sınıflandırılır.

Maya Mantarları: Her türlü sıvı ve nemli ortamlarda yaşayan tek hücreli mantarlardır. Basit hücre bölünmesi ya da tomurcuklanarak eşeysiz ürer. Hamurun mayalanmasında -,bira üretiminde yararlanılır.

Küf Mantarları: Organik artıkların üzerinde yaşayarak küflenmeye sebep olur. Sporla ürer.

Şapkalı Mantarlar: Çürümekte olan bitki artıkları üzerinde yaşar. Zehirli ve zehirsiz türleri vardır. Protein, demir, fosfor ve vitamince zengin olanları besin olarak tüketilir.

Bazı mantarlar, insanda ağız ve boğazda, üreme organlarında ve deride enfeksiyonlara neden olarak insan sağlığını etkiler. Mantarlardan antibiyotik ve diğer ilaçların üretiminde yararlanılır.

D. Bitkiler

Ökaryot hücre yapısına sahip çok hücreli organizmalardır. Bitkiler sahip oldukları klorofil sayesinde ışık enerjisini kullanarak inorganik maddelerden organik madde sentezler. Toprağa bağlı yaşar.

Bitkiler damarsız tohumsuz, damarlı tohumsuz ve damarlı tohumlu olmak üzere üç gruba ayrılır.

1. Damarsız Tohumsuz Bitkiler

Kara ortamına tam uyum sağlayamadıklarından nemli yerlerde yaşar. Gerçek kök, gövdeleri ve iletim demetleri yoktur. İhtiyaç duydukları suyu nemli ortamdan doğrudan difüzyonla alır.

Tohum oluşturamaz. Hem eşeyli hem de eşeysiz olarak ürerler. Eşeysiz üremeleri sporla olur.

Ciğer otları, boynuzlu ciğer otları, karayosunları damarsız tohumsuz bitkilerdir.

2. Damarlı Tohumsuz Bitkiler

Ilıman ve nemli bölgelerde yaşayan, iletim demetleri olan bitkilerdir. Tohum oluşturmaz, sporla çoğalır. Üremeleri eşeyli ve eşeysiz üreme’nin birbirini takip etmesi şeklinde olur(Metagenez).

Damarlı tohumsuz bitkilere kibrit otları, atkuyrukları ve eğrelti otu örnek verilebilir.

3. Damarlı Tohumlu Bitkiler

Gerçek kök, gövde ve yapraklara sahiptirler. Eşeyli ya da eşeysiz ürer. Tohum oluşturur. Karasal ortamlarda yaşar. Tohum yapısına göre iki grupta incelenirler.

A. Açık Tohumlu Bitkiler

Tohumları bir örtüyle kaplanmamıştır, tohumları kozalak yapraklarının altında açıkta bulunur. Çoğu iğne yapraklıdır. Gerçek çiçekleri yoktur. Ağaç veya çalı formunda bitkilerdir.

Çam, ardıç, köknar, sedir açık tohumlu kozalaklı bitkilerdendir.

B. Kapalı Tohumlu Bitkiler

Bitkiler aleminin en geniş ve gelişmiş grubudur. Gerçek çiçek, meyve ve tohumları vardır. Tohum yumurtalık içinde yer alır. Yumurtalık gelişerek meyveyi oluşturur. Tohumdaki çenek sayısına göre tek çenekli ve çift çenekli olarak ikiye ayrılır.

  • Tek Çenekli Bitkiler (monokotiledon): Çoğunlukla tek yıllık, otsu, çiçekli bitkilerdir. Gövdelerinde enine büyümeyi sağlayan kambiyum bulunmaz. Yaprakları paralel damarlı, ince ve uzundur. Kökleri genellikle saçak köktür. Buğday, zambak, lale, muz, palmiye tek çenekli bitkilerdendir.
  • Çift çenekli bitkiler (Dikotiledon): Tohum içindeki embriyoda iki çenek yaprağı vardır. Tek yıllık ya da çok yıllık çiçekli bitkilerdir. Bazıları otsu, bazıları odunsu gövdelidir. Çok yıllık olanlarda kambiyum(büyüme dokusu) bulunduğu için gövdede enine kalınlaşma görülür. Yaprakları ağsı damarlardır. Kökleri kazık kök yapısındadır. Elma, gül, fasulye, kiraz, çilek bu grupta yer alır.

Bitkiler canlıların en temel besin kaynaklarındandır.

Beslenme ve bazı sanayi dalları için önemli bitkiler yağ ve ilaç yapımında, tekstil sanayinde, selüloz ve kâğıt sanayinde kullanılır.

Bazı bitki yaprakları ve çiçekleri bitki çayı olarak kullanılır. Evlerde ve parklarda süs bitkilerinden de yararlanır.

Bitkilerin üretilmesi sırasında verimi aktarmakta kullanılan gübrelerden nitratlı, fosforlu, potasyumlu bileşikler, zararlı canlılarla mücadelede kullanılan pestisitler bitkiler yoluyla insanlara geçer. Bu şekilde ciddi sağlık sorunları ortaya çıkar.

E. Hayvanlar

Hayvanların tüm üyeleri çok hücreli, heterotrof beslenen ve ökaryot canlılardır. Hücre duvarı bulunmaz. Çoğunlukla eşeyli ürer. Genellikle aktif hareket eder. Büyümeleri sınırlıdır. Hayvanların çoğunda kas sistemi, sinir sistemi ve duyu organları bulunur.

Hayvanların sınıflandırılmasında; vücut simetrisi, embriyonik tabaka sayısı, sölom (vücut boşluğu), organizasyon gibi özellikler göz önüne alınmıştır.

Hayvanlar alemi omurgasızlar, ilkel kordalılar ve omurgalılar olmak üzere üç ana grupta incelenir.

1. Omurgasızlar

Omurgası olmayan, bazıları suda bazıları karada yaşayan hayvanlardır. Sinir kordonları karın kısımlarında bulunur. Birçoğunda dış iskelet bulunur. Altı sınıfa ayrılarak incelenir.

a. Süngerler

Belirli bir vücut simetrisine sahip olmayan, özelleşmiş doku ve organları bulunmayan en basit yapılı hayvanlardır. Bir yere bağlı olarak genellikle koloni halinde tatlı su ve denizlerde yaşarlar. Vücutlarında ’’por’’ adı verilen delikler vardır. Eşeyli veya eşeysiz tomurcuklanarak çoğalır. Organik ve inorganik maddelerden meydana gelen iskelet iğneleri vardır.

b. Sölenterler

Vücutları ışınsal simetrili, özelleşmiş iki doku tabakası olan canlılardır. Yumuşak vücutlu etçil hayvanlardır. Vücutlarında ağ şeklinde düzenlenmiş sinir hücreleri vardır.

Hem ağız hem anüs görevini yapan tek açıklık bulunur. Açıklık etrafında tentaküller vardır, tentakülleri ile yakaladıkları avlarını vücut içine alırlar. Aynı zamanda savunmayı sağlayan tentaküllerde yakıcı kapsüller bulunur.

Hidra, mercan, denizanası bu grupta yer alır.

c. Solucanlar

Vücutları yumuşak, bilateral simetrilidir. Embriyonik gelişim döneminde organları üç doku tabakasından farklılaşır. Sularda ve nemli ortamlarda yaşar. Çoğunlukla eşeyli ürer. Solunum nemli derilerinden difüzyonla olur. Bu canlılar üç alt grupta incelenir.

Yassı Solucanlar: Vücutları yumuşak, ince ve yassıdır. Tek açıklığı olan sindirim boşlukları bulunur. Çevredeki uyarıları algılayan sinir düğümleri ve sinirleri vardır. Parazit olan türlerde üreme sistemi gelişmiştir ve bazılarında sindirim sistemi yoktur. Eşeyli üreyebildikleri gibi rejenerasyon da yapar.

Planaria, trematoda(karaciğer kelebekleri) ve tenya (şerit solucan) bu grupta bulunur.

Yuvarlak Solucanlar: Vücutları yuvarlak ve uzundur. Sindirim boşluğu iki açıklıktır. Çoğunlukla parazit yaşar, serbest yaşayan da vardır. Basit bir sinir sistemi vardır. Bazı türlerin lavaları insanların karaciğer, akciğer ve beyinlerinde kist oluşturur.

Ascaris, kancalı kurt, trişin insanlarda parazit olan türleridir.

Halkalı Solucanlar: Vücutları silindirik ve segmentlidir (halkalı). İki açıklıklı, özelleşmiş bölümleri olan sindirim sistemleri vardır. Kapalı dolaşım sistemi görülür. Boşaltım için gelişmiş özel yapıları, beyin ve sinir kordonlarından oluşmuş sinir sistemleri vardır. Vücudu saran kaslarla hareket eder. Eşeyli ürer.

Toprak solucanı, sülük, deniz poliketi bu gruptandır. Sülük, kan emerek parazit olarak yaşar.

d.Yumuşakçalar

Vücutları yumuşak ve çoğunlukla kabukludur. Kabuklarının altında ince bir doku tabakasından oluşan manto adı verilen vücut örgütleri vardır. Suda yaşayanlar solungaç, karada yaşayanlar ise manto boşluğunun genişlemiş yüzeyi ile solunum yaparlar. Genellikle açık dolaşım görülür, kafadan bacaklılarda kapalı dolaşım görülür. Otçul, etçil veya parazit beslenir. Eşeyli üreme görülür. Ahtapot, salyangoz, kiton, midye, sümüklü böcek mürekkep balığı bu grupta bulunur.

e. Eklem Bacaklılar

Vücutları bölmeli, hareket organları eklemlidir. Protein ve kitin den oluşmuş dış iskeletleri vardır. Gelişmiş sinir sistemleri bulunur. Beslenmelerine bağlı olarak ağız yapıları farklıdır. Açık dolaşım sistemi görülür. Dört grupta incelenir.

Kabuklular: Tatlı sularda, denizlerde, bir kısmı ise karaların önemli bölgelerinde yaşar. Büyük bir kısmı solungaç solunumu yapar. Kabukları serttir.

Istakoz, karides, yengeç bu grupta bulunur.

Örümcekler, Akrepler, Keneler: Hemen hepsi karada yaşar. Trake ve kitapsı akciğer solunumu görülür. Dört çift bacağa sahiptirler. Baş ve göğüs bölgesi birbiriyle kaynaşmıştır. Anten, kanat gibi yapıları yoktur.

Su kenesi, örümcek, kene, akarlar, akrep bu gruba örnektir.

Çok Ayaklılar: Vücutları uzun ve bölmelidir. Her bölmede ayak bulunur. Bazı türleri zehirlidir. Çıyan, kırkayak bu gruptadır.

Böcekler: Vücutları baş, gövde ve karın olarak üç segmentlidir. Üç çift bacak ve genellikle iki çift kanatları bulunur. Trake solunumu yapar, çizgili kaslarla hareket eder. Yumurtadan çıkan organizmalar gelişim döneminde başkalaşım (metamorfoz) geçirir. Boşaltım atığı olarak ürik asit atar.

Karınca, yaprak biti, kelebek, çekirge bu grupta bulunur.

f. Derisi Dikenliler

Hemen hepsi denizlerde yaşar. Vücutlarının içinde kalker plakçıklardan oluşmuş dikensi çıkıntılara sahip iç iskeletleri bulunur. Vücutlarının alt kısmında hareket, beslenme ve gaz değişimini yapan tüp ayakları bulunur. Rejenerasyon yetenekleri yüksektir. Denizyıldızı, denizlalesi, denizkestanesi, yılanyıldızı bu grupta bulunur.

2. İlkel Kordalılar

Bir hayvanın kordalı olarak sınıflandırılması için; solungaç yarıkları, sinir kordonu, notokord ve kuyruk özelliklerinin embriyonik döneminde görülmesi gerekir.

İlkel kordalılar denizlerde yaşarlar. Notokord ve solungaç yarıkları yaşamları boyunca vardır. Sırt ipliğinin alt tarafında bağırsak, üst tarafında boru şeklinde sinir sistemi bulunur. Kapalı dolaşım görülür.

Tulumlular, anfiyoksüs, balanoglosus bu gruptadır.

3. Omurgalılar

Hayvanlar aleminin en gelişmiş grubu omurgalıların ortak özellikleri aşağıdaki gibidir:

  • Kemik ya da kıkırdaktan yapılı iç iskeletleri bulunur.
  • Sırt tarafta omurga ve içerisinde omurilik adı verilen büyük bir sinir kordonu bulunur.
  • Kapalı dolaşım görülür, böbreklerle boşaltım yapar.
  • Embriyonik gelişimlerinin ilk evrelerinde solungaç yarığı bulunur.
  • Sindirim sistemleri tamdır. Holozoik beslenir.
  • Vücutlarında bilateral simetri görülür.
  • Eşeyli çoğalırlar, hepsi ayrı eşeylidir.

Omurgalılar beş sınıfta incelenir.

a. Balıklar

Deniz ve tatlı sularda yaşarlar. Solungaç solunumu yapar. Üç grupta incelenebilir.

Çenesiz Balıklar: Erginlerinde nokord bulunur. Çene ve dişleri yoktur. Pulları bulunmaz. Petromizon bu gruba örnektir.

Kıkırdaklı Balıklar: İskeletleri kıkırdaklıdır ve bir çift solungaç bulunur. Vücutları pul benzeri yapılarla kaplıdır. Tuzlu sularda yaşar. Köpek balığı, vatoz bu gruptadır.

Kemikli Balıklar: İskeletleri kemiklidir, yüzme keseleri ve pulları bulunur. Kalpleri iki odacıklıdır. Kalpte daima kirli kan bulunur. Kirli kan solungaçlarda temizlendikten sonra vücuda temiz kan gider. Çoğunda dış döllenme görülür, yumurtalar suda gelişir. Bazı türlerinde iç döllenme de gerçekleşir.

Ton balığı, alabalık, akciğerli balıklar bu gruptadır.

b. İki Yaşamlılar (Amphibia)

Karada ve suda yaşamaya uyumludurlar. Yumurtalarının döllenmesi ve gelişmesi suda gerçekleşir. Gelişmeleri sırasında başkalaşım (metamorfoz) geçirir. Larva döneminde solungaç ergin dönemde akciğer ve deri solunumu yapar. Derilerinde mukus bezleri bulunur. Kalpleri üç odacıklıdır. Vücutlarında karışık kan dolaşır. Bu nedenle değişken vücut ısılı, soğukkanlı canlılardır. Semender, kurbağalar bu gruptadır.

c. Sürüngenler

Vücutları keratinden yapılmış sert pullarla örtülüdür. Kalpleri üç odacıklı olup karıncık bölümü yarım perdeyle ikiye ayrılmıştır (Timsahta perde tamdır, kalpte dört odacık bulunur). Vücutlarında karışık kan dolaşır, soğukkanlıdır. Kış uykusuna yatar. Akciğer solunumu yapar. İç döllenme, dış gelişme yapar. Kaplumbağa, yılan, kertenkele, timsah bu gruptadır.

d. Kuşlar

Kuşlarda uçmayı ve vücudun ısı yalıtımını sağlayan keratin yapılı tüyler bulunur. Ön üyeleri kanat şeklinde farklılaşmıştır. Akciğer solunumu yaparlar. Akciğerlerine bağlı hava keseleri, içi boş ve ince olan kemiklerine doğru uzamıştır. Hava keseleri sayesinde solunum havasını çift yönlü kullanır. Sabit vücut ısılı ve sıcakkanlı canlılardır. İç döllenme, dış gelişme yapar. Dişleri yoktur, gagaları bulunur.

Kumru, pelikan, martı, penguen bu gruptadır.

e. Memeliler

Vücutları genellikle kıllarla örtülüdür. Kıllar vücuttan ısı kaybını önler. Kalpleri dört odacıklıdır, temiz ve kirli kan karışmaz. Sabit vücut ısılı, sıcakkanlı canlılardır. Ter, yağ ve süt bezleri bulunur. Akciğer solunumu yaparlar. Akciğerlerinde alveol keseleri bulunur. Memelilerin çoğunda olgun alyuvarları çekirdeksizdir. Göğüs ve karın boşluğunu ayıran kaslı diyafram bulunur. İç döllenme, genelliklede iç gelişme görülür. Üç gruba ayrılır.

Plasentalı Memeliler: Yavru anne vücudunda plasenta aracılığıyla beslenir ve gelişir. İnsan, yarasa, balina, tavşan bu gruptadır.

Gagalı Memeliler: Yumurta bırakan tek memeli takımıdır. Yumurtadan çıkan yavru süt ile beslenir. Ornitorenk bu takımdadır.

Keseli Memeliler: Gelişimini tamamlamadan doğan yavru, anne karnındaki özel kesede süt bezlerinden beslenir ve gelişir. Kanguru ve koala bu gruptadır.